Google

28 Ağustos 2007 Salı

ARACIMIZ HONDA CIVIC HYBRID, "EN EKOLOJİK ARAÇ"

Bizim de kullanmayı tercih ettiğimiz araç olan Honda Civic Hybrid, Almanya'nın taşımacılık ve çevre kuruluşu Verkehrs Club Deustchland (VCD) tarafından yapılan çevreci araçlar sıralamasında "en ekolojik araç" seçildi.

Honda'dan yapılan yazılı açıklamada, VCD'nin değerlendirmede "en sessiz", "en az yakıt tüketimine sahip" ve "en az zararlı gaz emisyonu" kriterlerini göz önünde bulundurduğu belirtildi.

Değerlendirmede Civic Hybrid'in, çevre ve konforlu sürüş için tüm gereklilikleri karşıladığı ve "dikkat çekici" sessizliğiyle en yüksek puanı toplamayı başardığı da kaydedildi.

Honda Civic Hybrid, geçtiğimiz yıl da VCD tarafından "en çevreci araç" seçilmişti.


Civic Hybrid, 2006 yılında da 22 ülkeden 48 jüri üyesinin seçimi ile dünyada yılın "en çevreci" otomobili ünvanını elde etmişti.

22 Ağustos 2007 Çarşamba

KLİMALAR GÜNDE 60 MİLYON KİLOWATTSAAT ELEKTRİK TÜKETİYOR!

Klima fiyatlarındaki ucuzlama, Çin başta olmak üzere dış ülkelerden dampingli kontrolsüz cihaz girişleri, aşırı sıcak hava koşullarıyla birleşince özellikle ülkenin batısında klima kullanımları enerji sistem güvenliğini tehlikeye soktu. Özel sektörün beklenen yatırımları gerçekleştirmemesi, kamunun da yatırımlardan çekilmesi nedeniyle ülke enerji ihtiyacını karşılamada açık oluşurken, sağlıksız klimaların yoğun kullanımı bölgesel düzeyde de sistemde sıkıntıya yol açıyor.

Türkiye‘de 1990‘lı yıllarda 100 bin adet olan klima satışı, 2002 yılında 233 bin 610‘a çıkarken, bu rakam 2005 yılında 1 milyonu aşmış, 2006 yılında da 1 milyon 314 bine ulaşmıştır. Son 10 yılda kayıtlı yaklaşık 5 milyon klima satışı olduğu görülmektedir. Klimaların ortalama gücünün 2 kilovat olduğu ve günlük ortalama 6 saat çalıştıkları öngörüldüğünde, günlük 12 kilovatsaat elektriğin bir klima kullanımı nedeniyle tüketildiği hesaplanabilir. Toplam 5 milyon klimanın günlük 12 kilovatsaat enerji tükettiği dikkate alınırsa günlük 60 milyon kilovatsaat elektrik tüketimiyle, Türkiye‘nin bir günlük elektrik üretiminin yüzde 7-8‘lik bölümünün klimalarda kullanıldığı görülüyor. Bu tüketim örneğin Kızılırmak üzerinde bulunan Kesikköprü Barajı‘nın yıllık üretim kapasitesine denk gelmektedir.

Klimalar yalnızca sistemden çektikleri elektrik nedeniyle değil, standart dışı özellikleri nedeniyle de sorun yaratmaktadır. Standart dışı klimaların elektrik tüketimi açısından teknik özelliklerinin de kötü olması enerji iletim hatları ve trafoları da zorlamakta, sistemde çökmelere neden olmaktadır. Standartlara uygun bir klimanın elektrik tüketimini sistem kaldırabilecekken, standart dışı bir klimanın kullanımı iletim hatlarında taşınan elektrik yükünü artırmakta, trafo arızalarına yol açmaktadır.

Klima kullanımı nedeniyle, puant saatler denilen en yüksek elektrik tüketiminin gerçekleştirdiği dönemlerde kaymalar yaşanmaya başlamıştır. Yıllık bazda puant dönemi kış aylarından yaz aylarına kaymaya, gün içinde de 17.00-22.00 saatleri olarak kabul edilen puant saatler de gündüze doğru çekilmeye başlamıştır.

Klima Kullanımında Alınacak Önlemler

Öncelikle ucuz, standart dışı klimaların yurda girişi ve satışının engellenmesi gerekiyor. Klima satın alımlarında ve kullanımında dikkat etmeleri gereken önlemler:

  • Ucuz, kalitesiz klimalar, aşırı elektrik tüketimiyle sorun yaratırken, kaliteli, ancak teknik kapasiteleri ihtiyaçtan yüksek olan klimalar da elektrik tüketimini gereksiz yere artırmaktadır. Bu klimaların kullanımı gereksiz yere enerji tüketimine ve yüksek elektrik faturalarına neden olmaktadır. Gelişi güzel taktırılan klimalarda enerji maliyeti artışı yüzde 300‘lere kadar ulaşmaktadır.
  • Klima seçiminde öncelikle kullanım amacının belirlenmesi önemlidir. Kullanılacak odanın hacmi, estetiği, yerleşim ve hava hareketinin uygunluğu büyük önem taşır. Klima taktırılırken de odanın hacmi ve rengi, odadaki pencere ve kişi sayısı, odanın aydınlatılması, odanın güneş görme oranı, odanın içerisinde bulunan ve ısı yayan elektrikli aletler gibi çok sayıda ayrıntının dikkate alınması gerekmektedir. Bu nedenle, herhangi bir mekan için ihtiyaç duyulan soğutma ve ısıtma kapasitelerinin uzmanlar tarafından belirlenmesi önem taşımaktadır. Ancak bu belirlemelere göre alınacak klimalarla verimli enerji kullanımı sağlanabilir.
  • Tüm elektrikli cihazlarda olduğu gibi klimalar da bakım gerektirir. İç ve dış ortamda değişik hava koşulları cihazların ısı transfer yüzeylerinde kirlenme ve tahribatlara yol açmakta, bu durum cihazın verimli çalışmasını engellemektedir. Ayrıca cihaz içerisindeki soğutucu gazın işletme basıncında mevsime göre düzeltme yapılması gerekir. Bu nedenle klima cihazlarına yılda iki kez bakım yapılması son derece önemlidir.
  • Klima filtreleri düzenli olarak değiştirilmelidir. Filtrelerin değişimlerinin zamanında yapılması, sağlık açısından da soğuk hava ile birlikte bakterilerin ortama yayılmasına neden olacağı için önemlidir. Düzenli olarak filtrelerin değiştirilmesi, sistemin kontrol edilmesi ve fan kayışının ayarlanması yüzde 30‘lara varan enerji tasarrufu sağladığı gibi aynı zamanda verimliliği arttırır ve klimanın ömrünü uzatır.
  • Klima alırken enerji verimliği etiketini mutlaka kontrol edin. Yurttaşların A sınıfı klimaları tercih etmesi, elektrik enerjisi sisteminin güvenliği bakımından hayati önem arz etmeye başlamıştır. “A” sınıfında bulunan bir cihaz, “C” sınıfında bulanan bir cihaza göre ve cihaz tipine bağlı olarak yüzde 15-20 arası, “G” sınıfındaki bir cihaza göre yüzde 70-80 oranında daha az enerji tüketiyor.
  • Klima kullanımında da alınması gereken önlemler bulunmaktadır. Özellikle otellerde odalar boşken klimalar kesinlikle çalıştırılmamalıdır. Klimaların 18 derece gibi yüksek soğutma ayarlarında değil, 24-25 derecelik oda sıcaklığına göre çalıştırılmaları enerji tasarrufu açısından yararlıdır.
ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI

8 Ağustos 2007 Çarşamba

SU SIKINTISI KONUSU...

Tatlı su, yeryüzünde yaşamın sürekliliği için en temel gereksinimdir. Yeryüzünün yüzde 70'i suyla kaplı olmasına karşın, bunun yüzde 97'si deniz suyudur. Yüzde 2'si ise kutuplarda buzul halindedir. Sonuç olarak, tüm dünyada içilebilir su miktarı varolan kaynakların yalnızca yüzde 1'idir.
Bu kaynaklar, artan dünya nüfusu, kalkınma ve yatırım kararları nedeniyle giderek tükenmektedir. Kalkınma programları, tatlı su kaynaklarının sürekliliğiyle uyum içinde yürütülmedikçe, doğaya verilen zarar artacaktır.

Su döngüsü ve onu destekleyen ekosistemler, suyu arıtarak ve geri dönüştürerek insanlar, hayvanlar ve bitkiler için hazır hale g
etirir. Ancak günümüzde en çok bozulmuş habitat türü tatlı su ekosistemleridir. Türkiye'de son 40 yıl içinde 1 milyon 300 bin hektar sulak alan kurutulmuş ve tahrip edilmiştir. Bu da Van Gölü'nün üç katından fazladır.

Türkiye'nin tüm kullanılabilir su varlığı 110 milyar metreküptür. Tuna Nehri'nin Karadeniz'e bir yılda 206 milyar m3 su boşalttığı göz önüne alınırsa, sanılanın aksine, ne kadar su fakiri olduğumuz anlaşılacaktır.

  • Evde kullanılan temizlik malzemeleri, atık sularla birlikte nehirlere karışır. İçinde fosfat bulunmayan ve suda ayrışabilen temizlik ürünlerini kullanın.
  • Dişlerinizi fırçalarken, bulaşık yıkarken ya da traş olurken açık bırakılan musluk, dakikada yaklaşık 15-20 litre suyun boşa akmasına sebep olur.
  • Tek bir kişi yılda ortalama 49 bin 140 litre suyu tuvaletlerde tüketir. Sifonun bir kez çekilmesi ile 10 lt su harcanır. Yeni teknolojiler sayesinde standart modellere göre yüzde 60 daha az su tüketen klozetler bulunmaktadır.
  • Sifon çekildiğinde suyu renklendirsin ve temizlesin diye tuvalete asılan maddeleri kullanmayın. Bunlar kanalizasyona karışarak kirliliğe sebep olur.
  • Çamaşır suyu, atık maddelerin ayrılıp çözülmesini sağlayan yararlı bakterileri öldürür. Çamaşır suyunu olabildiğince az kullanın.
  • Bozuk musluklardan ve tuvaletlerden sızan su, evinizdeki toplam su tüketiminin yüzde 5'i kadardır. Akan tesisatınızı onarın.
  • Kapı önü, balkon, teras gibi yerlerin temizliğinde hortumla su tutmak yerine süpürge kullanın.Bahçenizi sulamak için, buharlaşmanın az olduğu sabah ya da akşamüstü saatlerini tercih edin.
  • Arabanızı yıkarken kova ve sünger kullanın. Hortumla yıkama, yaklaşık 550 litre su kullanımı demektir.
  • Musluklara ve duş başlıklarına takılan ve su akışını azaltırken basıncı artıran yeni sistemleri edinin.
  • Suyu kireç ve bakterilerden arındıran filtreler kullanın.
(Doğal Hayatı Koruma Derneği)

7 Ağustos 2007 Salı

SİZ BU YAZIYI OKUYANA KADAR...

  • Çok az miktarda ormana sahip olan Avustralya'daki orman miktarı bir futbol sahası kadar daha azaldı.
  • Dünyadaki tropik orman miktarı çoğunlukla yanma şeklinde, 60 futbol sahası büyüklüğünde yok oldu.
  • ABD'de şehirleşme 1 hektar daha genişledi.
  • Yaklaşık yarım kilometre kare verimli arazi çöle dönüştü.
  • 23 çocuk açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle öldü.
  • 50 kişi pestisit zehirlenmesinden öldü.
  • 245.000 galon ham belediye atığı Hinduların Tatil Yöresi olarak benimsediği ve milyonlarca insanın temizlenmek için banyo yaptığı Hindistan'daki Ganj Nehri'ne döküldü.
  • 19.000 dolar değerinde nesli tükenmekte olan hayvan ya da parçası global karaborsada satıldı.
  • Global ekonomi dünyanın 10.000 dakikada ürettiği enerji toplamı kadar (çoğunluğu fosil yakıtlardan elde edilen) enerji tüketti.

BİR GRAFİK, BİR YORUM


Grafik :



Yorum :

Fadime'nin düğünü

Hadi gel köyümüze geri dönelim
Fadime'nin düğününde halay çekelim

Ne umutla geldik koca şehire
Allah sonumuzu hayır getire
Alacaklı haciz koymuş bekire

Hadi gel köyümüze geri dönelim
Fadime'nin düğününde halay çekelim

Buralarda ağaçları kesmişler
Yerlerine taş duvarlar dikmişler
Sevdiğimi başkasına vermişler

Hadi gel köyümüze geri dönelim
Fadime'nin düğününde halay çekelim

Bir başkadır torosların yağmuru
Anam evde hazırlamış hamuru
Çok özledim havasını suyunu

Hadi gel köyümüze geri dönelim
Fadime'nin düğününde halay çekelim

FERDİ TAYFUR

2 Ağustos 2007 Perşembe

ANKARA'DA SU SORUNU

ANKARA'DAKİ SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNDEN ORTAK BASIN AÇIKLAMASI :

Su kesintileri nedeniyle Ankara’da gerçekten ciddi anlamda sağlık sorunları ile karşı karşıya kalacağız. Karşılaşacağımız çevre sağlığı sorunları ve alınması gereken önlemler konusunda kamu oyunun dikkatini çekmek amacıyla bu basın toplantısını düzenlemek zorunda kaldık. Ne yazık ki zorunda kaldık. Öncelikle neden böyle bir sorunu yaşamak zorunda kaldığımız ifade edelim.

Ankara neden susuz?

Bu konuda çeşitli meslek odalarından gelen arkadaşlarımız sizlere daha detaylı bilgi verecekler. Gerçekten ciddi önlemler alınması gerek. Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ifade ettiği gibi; “belki ağzı dualı birisinin duası kabul edilir de Ankara’ya yağmur yağar” beklentileri ile çözülemeyecek kadar ciddi ve özel önlemler alınması gereken bir sorun.


Genel kuraklık Ankara’nın su sorununun ana nedeni midir?

Belediyenin açıkladığı gibi 2006 yılı son 41 yılın en kurak yılı değildir. 2001 yılı 2006 yılından çok daha kurak bir yıldır. 1994 yılı son 41 yılın en kurak yılıdır. Ankara’nın su sorununun ana nedeni kuraklık değil Belediyenin su talebini karşılayacak yatırımları zamanında yapmaması Ankara’daki su sıkıntısının ana nedenidir. Mayıs ayı ile birlikte su kesintilerine başlanması gerektiği belediyece anlaşıldığı halde su kesintileri seçim sonrasına bırakılmıştır. Yetersiz su ve aşırı sıcaklar, zaten enfeksiyon hastalıklarının fazla görüldüğü yaz aylarındaki bu hastalanma riskini çok arttıracaktır.

Yaz aylarında gördüğümüz ve bu yeni susuzluk durumu ile artacak hastalıkların başlıcaları ishaller, tifo, kolera, dizenteri, hepatit ve beta streptokok gibi bakteri ve virüslerin yanında başta bağırsak parazitleri olmak üzere su ve gıda kaynaklı hastalıkların sıklığında artış beklenen bir durumdur. Ankara Tabip Odamıza üyelerimizden gelen bilgi akışlarına göre Acil Servislere başvuran hastalıklarda ishaller ve ateşli dizanteri vakalarında su kesintisi henüz su kesintileri yaygınlaşmadan bile gözle görülür artış kaydedilmektedir. Halkımızın su kesintisi açıklamalarıyla birlikte su deposu yaptırmak, çeşitli kaplar, bidonlar içinde su biriktirmek gibi yöntemler için hazırlık yaptığı gözlemlenmektedir. Su kesintisi olması tek başına enfeksiyon hastalıkları riskini yükseltirken, su depolanması ve depo suyunun kullanımında da önlem alınmaması, hijyen kurallarına uyulmaması olumsuz etkileri arttıracaktır.



Su Kesintilerinde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar:

1. Kesinti durumunda, özellikle içme amaçlı olarak mümkün olduğu kadar ambalajlı suların tüketilmesi daha güvenlidir.

2. Suyun saklandığı kaplar temiz olmalı, plastik, pvc, cam vs. her türlü kap güneş almayacak şekilde muhafaza edilmelidir.

3. Şebeke dışında, kaynağı belli olmayan bir yerden temin edilen sular en az 10 dakika kaynatılmalı ve üzeri kapatılarak saklanmalıdır. Daha da güvenlisi, dezenfeksiyon için “damlalıklı klor solüsyonu” veya klor tabletleri kullanılmalıdır.

4. Su kesintisinin ardından şebekeye verilen su, 3-5 dakika ya da berraklaşıncaya kadar musluktan akıtılmalı ve daha sonra kullanılmalıdır. Bu suları kullanmadan önce en az 10 dakika kaynatmak gerekmektedir.

5. Ev, işyeri ve toplu yaşanan diğer yerlerde kullanılan su depoları ayda bir, sık ve uzun süreli kesinti varsa en az 15 günde bir kez temizlenmeli ve klorlu solüsyonlarla dezenfekte edilmelidir.

6. Depolanan ve biriktirilen su miktarı, su kesintisinin süresine göre ayarlanmalı, gereğinden fazla miktarda su depolanmamalıdır. Böylece hem daha çok tasarruf sağlanacak, hem de depolanan su uzun süre bekletilmemiş olacaktır.

Değerli Basın Mensupları, Ankara’da azalan su rezervleri ve su kesintisiyle meydana gelecek sağlık riskleri ve önlemleri sizinle paylaştık. A.T.O. olarak bu olağan dışı durumda bilgi ve kamusal görevimizi ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşmaya hazırız. ATO bu konuda deneyimli ve birikimli hekimlerle Ankara’daki su sorununa ilişkin çalışmak üzere bir danışma kurulu oluşturmuştur. Bu kurul su kesintileri nedeniyle yaşanacak sorunları ve alınacak önlemleri içeren bilgiler hazırlayacak ve kamuoyu ile (periyodik zamanlarda) bu bilgileri paylaşacaktır. Afiş ve reklam panoları halkı bilgilendirmek amacı ile kullanılmalı bu süreçte politik ve ticari amaçlara kapatılmalıdır. Bu bilgilendirme materyalleri örgütlerimiz tarafından hazırlanabilir ve süratle halkı bilgilendirmek mümkün olabilir. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin hem seçim sürecinde hem de öncesinde çeşitli semtlerde politik rant amacıyla ayni “sadaka” yardımları yaptığı bilinmektedir. Bu seferde belediyenin ilgili ekipleri hazırladığımız ve gelişen sürece göre hazırlayacağımız bilgilendirici broşürleri en yaygın şekli ile halka ulaştırmak görevlerini yerine getirmek üzere örgütlenmeli ve bu görevi başarmalıdırlar. Özellikle içme suyu temininde ambalajlı suları satın alamayacak pek çok yoksul Ankara’lıya temiz içme ve kullanma suları ücretsiz olarak temin edilmeli bunun için belediyenin kaynakları kullanılmalıdır. Unutulmamalıdır ki belediyecilik yoksulları kent dışına iterek boşaltılan yerlerde büyük rant alanları yaratmaktan oldukça farklı bir işlev taşımaktadır. Bu sürecin iyi idare edilememesi başta yoksullar, küçük çocuklar ve yaşlılar olmak üzere bütün Ankara’yı, ülkenin başkentini büyük bir sağlık riski ile karşı karşıya bırakacaktır. Bizler her zaman olduğu gibi halkımızın yararlarının ve sağlığını korumak için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Belediye halk için belediyecilik yapmaya hiç olmazsa bu süreçte hazır olmaya mecbur olduğunu anlamalı ve görevini layıkıyla yapmalıdır. Burada belirtmeliyiz ki evde depo şeklinde 500 Lt.’lik depoların ilimizdeki 10-12 katlı binalarda yaratacağı fiziksel zorlamalar ve olası tehlikelerin yine burada bulunan Meslek Odaları, Sendikalar ve Sivil Toplum Örgütleri ile beraber Ankara İnşaat Mühendisleri Odası’nda yapılacak bir Basın Toplantısı ile hafta içi kamuoyuna bilgi verilecektir.

ANKARA TABİP ODASI
ANKARAM PLATFORMU

DİSK ANKARA BÖLGE
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANKARA ŞUBESİ
ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI ANKARA ŞUBESİ

KESK ANKARA ŞUBELER PLATFORMU


01.08.2007